11.5.11

Bir Pazar İşkencesi

Küçükken çok şeker yemişim şimdi arka dişlerimden bir kaç adet çürümüş dolgu yapıcakmış doktor amca. Ya diş çürürmü  domates patatesmiki bu çürüyo? Neyse bu diş şeysi için annem'le berabar doktor amcaya gittik içeri girmek için danışmada bekleyen yakşıklı şeye danıştımki bilmem ne okulundan bebeler gelmişde dişlerini kontrol etireceklermişde ondan dolayı benim dişlerimi ihmal edilecekmiş. Ya ben kaç gün önceden diyorum doktır amca ben gelcem bana gün ayır diye anlım açık bi şeklde geliyorum hastaneye bir kaç sümüklü  çocuğun dişinden dolayı benimkilere bakamadılar herneyse yapıcak bişi yok deyip çıktık dışar. Annemde ille alışveriş yapacak benimde midem bulanıyo üşüyorum hastayım işte anlasna be kadın! diyorum ama yok ille o alış verişini yapıcak bir kaç kg soğan almasa olmazdı, sonra beni çeke çeke götürdü o kalabalık pazara domatesi alıyo bana veriyo soğanı alıyo bana veriyo insan bi düşünür dimi bu taşıyabilirmi bunları diye, orda el arabasına bulaşık süngeri, kibrit, limon, doldurmuş gel abla gel ablaaa diye bağıran küçük bi çocuk ilişti gözüme. kirden yüzü simsiyah olmuş abisinden ona yadigar kalan kazağı hayli bi eskimiş yırtık aykabısıyla pazarda bişyler satmaya çalışıyo tam üzülüp kederlenicektimki bir ses ilişti kulağıma mart ayında miyavlayan kedilerin sesine benziyordu ama konuşuyordu sağa sola önüme baktım kimse yok ama o kedi sesli şey bana dualar sayıyo yok Allah sevdiğine kavuştursun felan diye sonra arkamı döneyim dedim bir baktım hemen arkamda minacık yaşlı bir dilenci, böyle şeyde ilk defa görüyorum madem istiyosun yüzümden istesene arkmada ne işin var ben seni görmek için okdar çaba sarf ediyorum birde minnacık bişi arkamı dönerken yanlşlıkla üstüne bassam  bağırsağı, dalağı, böbreği, idrar kesesi, felan dışarı fırlıycak, Birde bu dilenciler hiç işlerini bilmiyolar ben para felan vermeden dua ediyo  öyle şeymi olur önce paranı alcan sonra duanı yapıcaksın, neyese evdeki koltuk arkasında ya koltuk kolunun arasından bulduğum bozuk paralara kıyıp verdim.tekrar annem kolumdan tutup beni biryerlere sürükledi sonra annemi kendi halinde bırakıp biyerde oturu verdim yaşlı bir dede geldi yanıma hayır anlamıyorum bütün yaşlılar benimi bulur onlara çokmu cazip geliyorum? biri kedi gibi miyavlar biri dişini kaybeder buda dünyayı gezmiş tamam gezdinde amca bana neden anlatıyorsunki ha?  okdar çok konuştuki makine gibi mübarek birde bir kaç dil billiyo hepsinden bişiler anlatttı bana bende mal gibi suratına bakıp durdum sesiz sesiz dinledim dalıp gittim derkene karnımın gurultusuyla sirklip kendime geldim acıkmış meğer, annnemi buludum bi pastaneye gittik, çay açma sonrada adı ney burgumu bişi işte muhallebili ondan  masamıza fırlattılar, bukdar ayı olunurmu insan bi çatal bi bıçak koyar dimi ama yok sadece bardak ve tabaklar var, hadi onlar unuttu biz niye istemiyoruz ama bizdede varya öküzlük o muhallebili şeyi çatalsız kaşıksız ayı gibi yedim hatta büyük lokmalar olduğu için ağzımı bir tünelin girişi kadar kocaman açtım allahtan kimse yoktu. Sonra bir toplu taşıma aracnına bini verdik, benimde midem bulanıyo hastayım bir  tuhaf haller. Araba kalktı bende cam kenarındayım kafamı camın kenarına yasladım filmlerde olurya aklım sıra bende öyle bişi yapıcam ama araba gidiyo benim kafa zıplayıp tekrara cama yapışıyo t ak tak tak diye birazdaha öyle dursaydım beyin kanmasından gidicektim ama olmayan şey nasıl kanıyıcaktı en sonunda çektim kafamı.  daldım gittim o lacivert asvalta çizilen küçük beyaz şeritlere, hepsini saymya başladım, benim yaptığım aptallık salaklık mallık herşey! madem miden bulanıyo niye sayıyosunki o şeritleri ama yok kendimi zapt edemiyorum ile sayıcam, bayağı bi midem bulandı hemen telefonu kurcalmaya başladım ama aklım hep o şeritlerde kaç taneler acaba? sonra bir tünele girdik yine camdan dışarı bakmaya başlaıdm bu sefer tüneli ışıklandıran ışıkları saymaya başladım bayağı bi saydım bilmem kaç taneler felan, tünelden çıktık neyseki geldik eve arabadan indiğimde çok kötü hissediyordum midem bulanıyo başım ağırıyodu. Sonra sürüklene sürüeklene evime gittim hemen uyudum ve uyandım burdayım. Birde birdee unutuyorudum annem dayı oğlu denen şeye crampon alıcaktıda ayakabı numarası benle aynıydı ben denedim bir crampon giymediğim kalmıştı o kıyafetlerin altına okadar yakışti fener bahçeli cramponlar anlatamam.

Hiç yorum yok: